Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın Çin’e giderek Şanghay İşbirliği Teşkilatı (ŞİÖ) 25. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne onur konuğu olarak katılacak. 31 Ağustos – 1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in Tiencin kentinde yapılacak zirvede, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan, Pakistan, İran ve Belarus liderleri de hazır bulunacak. Erdoğan’ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping başta olmak üzere birçok mevkidaşıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
Toplantının ana gündem başlıklarından biri, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) olacak. Türkiye, Asya ile Avrupa arasındaki stratejik konumuyla bu projede doğal bir transit merkez rolü üstleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ün de aralarında bulunduğu üst düzey bir heyet eşlik edecek. Özellikle Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan ve Özbekistan’la yapılacak görüşmelerde savunma sanayii ve güvenlik konularının öne çıkması bekleniyor.
Asya’da Güçlenen Türk Savunma Sanayii
Türkiye, 2019’da başlatılan “Yeniden Asya” girişimi kapsamında savunma sanayiinde de etkili bir aktör haline geldi. Son yıllarda Asya ülkelerine yapılan ihracatlar sayesinde Türk SİHA’ları Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Pakistan envanterlerinde kendine yer buldu. Bunun yanı sıra akıllı mühimmat, elektro-optik sistemler ve elektronik harp teknolojileri de bölgeye ihraç edilen ürünler arasında. Endonezya, Malezya, Bangladeş, Türkmenistan ve Filipinler de Türkiye’den askeri platform tedarik eden ülkeler arasında öne çıkıyor.
Türkiye ile Çin, bölgede zaman zaman rakip konumda bulunsa da rekabetin saygı çerçevesinde sürdüğü belirtiliyor. Nitekim Çin basını, son iki yılda Türk savunma sanayiinin yükselişini övgüyle ele alan birçok habere yer verdi.
Çin’in Yükselen Savunma Stratejisi
Çin de tıpkı Türkiye gibi savunma sanayiinde hızlı bir büyüme sürecinden geçiyor. Daha önce güvenilir bulunmayan Çin sistemleri, özellikle Pakistan – Hindistan arasındaki çatışmalarda sergilenen performansla dikkat çekti.
Çin’in stratejisi, devlet destekli büyük şirketlerin yalnızca askeri üretici değil aynı zamanda küresel teknoloji devleri olarak da faaliyet göstermesi üzerine kurulu. Çift kullanımlı teknolojiler üzerinden hem iç pazarı hem de ihracatı büyüten bu model sayesinde Çin, kısa sürede küresel sıralamalarda üst sıralara çıktı. Bugün birçok Çin şirketi, dünyanın en büyük savunma sanayii firmaları listesinde yer alıyor.
Çin’in ihracat odak noktası günümüzde özellikle Afrika ve Orta Doğu. Avrupa pazarında zorluk yaşayan, Asya’da ise rekabeti artan Çin savunma sanayii, bu bölgelerde agresif bir büyüme stratejisi izliyor.
Türkiye ile teknoloji alanında doğrudan bir iş birliği bulunmasa da Çinli savunma şirketleri, IDEF ve SAHA EXPO gibi Türk savunma fuarlarına yoğun katılım gösteriyor. Bu durum, Pekin’in küresel ölçekte etki alanını genişletme arzusunun somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
💬 Yorumlar
💭 Yorum Yap